• Felsefe
    Felsefe, önceden kazanılmış bilgiler üzerine inşa edilen sistemli düşünce sistemidir ve yarar gözetmeden sadece bilginin peşinde koşar. Bu nedenle insanlığın en soylu uğraşı olarak kabul edilir. Felsefi düşünce, insanın evren içinde kendi varlığını merak etmesiyle başlar; evrenin, insanın, bilginin, gerçekliğin, değerlerin ve varoluşun temellerine ilişkin soruları, eleştirel ve mantıksal bir şekilde inceleyen düşünce disiplinidir.

  • Arkhe
    Arkhe sözcüğü, İlkçağ felsefesi içinde, ilk kez olarak Anaximandros (MÖ 610-546) tarafından kullanılmıştır. Sözcük anlamı: temel - ana madde – ilke – belirsiz - sınırsız – sonsuz olan’dır. Her şeyin ana maddesi, dayandığı ilk, çıktığı kaynak’tır. Yalnızca bir ilk kaynak değil, aynı zamanda değişimlerin temelinde yatan bir ilke’dir. Varolan her şeyin kendisinden doğduğu ilk’tir. Ezeli-ebedidir, yani zaman içinde bir başlangıcı ve sonu yoktur, yaratılmamıştır, yok edilemez. Hep varolmuştur, vardır ve varolacaktır.

  • Akademi
    Akademi sözcüğü ilk kez İÖ 387'de Platon'un Atina'da kurduğu felsefe okulu için kullanılmıştır. İlk Akademi’yi, antik dönem Yunan düşünürlerinden Platon, matematik, doğa bilimleri ve yönetim biçimi gibi çeşitli konularda öğrencilerine ders vermek için kurmuştu. Günümüzde ise Akademi kelimesi, bilimin merkezinde konumlanan ve buradan bilginin üretilerek yayıldığı araştırma ve eğitim kurumu olarak tanımlanmaktadır.

  • Bir Kavram

    A Priori: Deneyimden bağımsız, tecrübeye dayanmayan anlamına gelen Latince deyim. A priori deyimi daha ziyade modern felsefede kavramları, inançları, önerme ya da argümanları nitelemek için kullanılmıştır. Buna göre, a priori kavram, özellikle Kant'ta kullanıldığı şekliyle, zaman, töz, nedensellik, sayı ve benlik gibi, deneyimden "türetilmeyen", ama dünya ile ilgili düşüncelerde öncülden varsayılan kavramdır. A priori inanç, yargı ya da önerme, deneyimden bağımsız olarak bilinen, "şimdi burada yağmur ya yağmaktadır ya da yağmamaktadır" örneğinde olduğu gibi, doğruluk ya da yanlışlığına, duyumsal veya içebakışsal deneyimden önce karar verilen yahut deneyimden tamamen bağımsız olarak haklılandırılabilen inanç, yargı ya da önermedir.

    Çoğunlukla a priori önermelerden ya da bilgiden oluşan bütün alanların klasik adayları metafizik, matematik ve mantıktır. Gerçekten de metafiziğin, matematiğin doğrularıyla mantıksal doğruların a priori bilinebilen doğrular oldukları öne sürülür. A priori argüman ya da akılyürütme ise, öncüllerinden tek tek her biri a priori olarak haklılandırılan, tümdengelimsel olarak geçerli argümandır. Orta çağ'da ve on yedinci yüzyıl felsefesinde Tanrı'yla ilgili ontolojik delil ya da argümana, o dünyadan ya da dünya ile ilgili bir olgudan yola çıkıp Tanrı'nın varolduğu sonucuna erişen empirik kanıtların tersine, Tanrı'nın varoluşunu doğrudan doğruya Tanrı kavramından veya, Tanrının varoluşunun ne nedeni ne de sonucu olan Tann'nın özünden türettiği için a priori argüman denir.

    A Priori Bilgi: Duyu deneyine hiç başvurmadan, yalnızca akıldan ve aklın etkinliğinden türetilen bilgi, deneyimsel olmayan bilgi. Buna göre, bir şeyi a priori olarak bilmek, onu dış dünyada tecrübe etmeden bilmektir. Apriori bilginin doğruluğu duyu deneyinden kesin olarak türetilmez, duyu-deneyinden bağunsız olarak, yalnızca akıl yoluyla bilinir ve duyu deneyiyle çürütülemez. A priori bilgi, inkar edildiği zaman, bir çelişkiye yol açtığı için, kesin olan bir bilgi olarak görülür. A priori bilgi, doğruluğu duyu-deneyine dayanan ve çelişkiye düşülmeden inkar edilebilen muhtemel ya da olumsal bilgi olana posteriori bilgiye karşıttır. A priori bilgi hiçbir şekilde geçersiz kılınamaz olan bir bilgi olduğundan, o bütün koşullar altında, her yerde ve her zaman geçerli olan, yani mümkün bütün dünyalarda doğru olan bir bilgidir. A priori bilgi, biraz daha geniş bir çerçevede, zorunlu, tümel, deneyimi aşan, mümkün tüm deneylere uygulanabilir olmakla birlikte, deneyimden türetilmemiş olan bilgi; deneyden türetilemeyen, fakat (Kant'ta, anlama yetisinin kategorileri örneğinde olduğu gibi) gerçekliğe yüklenen, gerçekliği düzenleyen ve böylelikle gerçekliğin anlaşılmasını sağlayan doğuştan bilgiye karşılık gelir.

    Apriorizm: Genel olarak, zihnin birtakım düşüncelere sahip olduğunu ve bu durumun bir sonucu olarak da duyu-deneyinden bağımsız olan gerçek bir bilginin olanaklı olduğunu savunan anlayış. İlkçağda Platon ve Parmenides, modern felsefede ise Descartes, Spinoza ve Leibniz gibi düşünürler tarafından savunulan ve gerçekliğin bilgisini insana yalnızca aklın sağladığını, insan zihninde doğuştan düşünceler bulunduğunu, yalnızca görünüşleri veren deneyimin bilgiye hiçbir katkısı olmadığını savunan görüş olan apriorizme göre, bilgiyi belirleyen en önemli şey, zorunluluk ve tümelliktir. Söz konusu tümellik ve zorunluluğu ise, deney değil, yalnızca akıl sağlar. Özellikle, İlkçağ apriorizmi söz konusu olduğunda, apriorizmi ortaya çıkaran en önemli öge, değişenin bilinemeyeceği, bilginin nesnelerini oluşturan temel gerçeklik ya da gerçekliklerle yalnızca aklın tanıştırdığı inancı olmuştur.

    İÇERİK
    1. Felsefe
    2. Antik Felsefe
    3. Felsefenin Disiplinleri