A Priori
Deneyimden bağımsız, tecrübeye dayanmayan anlamına gelen Latince deyim.
A priori deyimi daha ziyade modern felsefede kavramları, inançları, önerme ya da
argümanları nitelemek için kullanılmıştır. Buna göre, a priori kavram, özellikle Kant'ta
kullanıldığı şekliyle, zaman, töz, nedensellik, sayı ve benlik gibi, deneyimden "türetilmeyen",
ama dünya ile ilgili düşüncelerde öncülden varsayılan kavramdır. A priori inanç, yargı ya da
önerme, deneyimden bağımsız olarak bilinen, "şimdi burada yağmur ya yağmaktadır ya da yağmamaktadır"
örneğinde olduğu gibi, doğruluk ya da yanlışlığına, duyumsal veya içebakışsal deneyimden önce karar
verilen yahut deneyimden tamamen bağımsız olarak haklılandırılabilen inanç, yargı ya da önermedir.
Çoğunlukla a priori önermelerden ya da bilgiden oluşan bütün alanların klasik adayları metafizik,
matematik ve mantıktır. Gerçekten de metafiziğin, matematiğin doğrularıyla mantıksal doğruların a priori
bilinebilen doğrular oldukları öne sürülür. A priori argüman ya da akılyürütme ise, öncüllerinden tek tek
her biri a priori olarak haklılandırılan, tümdengelimsel olarak geçerli argümandır. Orta çağ'da ve on yedinci
yüzyıl felsefesinde Tanrı'yla ilgili ontolojik delil ya da argümana, o dünyadan ya da dünya ile ilgili bir
olgudan yola çıkıp Tanrı'nın varolduğu sonucuna erişen empirik kanıtların tersine, Tanrı'nın varoluşunu
doğrudan doğruya Tanrı kavramından veya, Tanrının varoluşunun ne nedeni ne de sonucu olan Tann'nın özünden
türettiği için a priori argüman denir.
A Priori Bilgi
Duyu deneyine hiç başvurmadan, yalnızca akıldan ve aklın etkinliğinden türetilen bilgi, deneyimsel
olmayan bilgi. Buna göre, bir şeyi a priori olarak bilmek, onu dış dünyada tecrübe etmeden bilmektir.
Apriori bilginin doğruluğu duyu deneyinden kesin olarak türetilmez, duyu-deneyinden bağunsız olarak,
yalnızca akıl yoluyla bilinir ve duyu deneyiyle çürütülemez. A priori bilgi, inkar edildiği zaman, bir
çelişkiye yol açtığı için, kesin olan bir bilgi olarak görülür. A priori bilgi, doğruluğu duyu-deneyine
dayanan ve çelişkiye düşülmeden inkar edilebilen muhtemel ya da olumsal bilgi olana posteriori bilgiye
karşıttır. A priori bilgi hiçbir şekilde geçersiz kılınamaz olan bir bilgi olduğundan, o bütün koşullar
altında, her yerde ve her zaman geçerli olan, yani mümkün bütün dünyalarda doğru olan bir bilgidir.
A priori bilgi, biraz daha geniş bir çerçevede, zorunlu, tümel, deneyimi aşan, mümkün tüm deneylere
uygulanabilir olmakla birlikte, deneyimden türetilmemiş olan bilgi; deneyden türetilemeyen, fakat
(Kant'ta, anlama yetisinin kategorileri örneğinde olduğu gibi) gerçekliğe yüklenen, gerçekliği
düzenleyen ve böylelikle gerçekliğin anlaşılmasını sağlayan doğuştan bilgiye karşılık gelir.
Apriorizm
Genel olarak, zihnin birtakım düşüncelere sahip olduğunu ve bu durumun bir sonucu olarak da
duyu-deneyinden bağımsız olan gerçek bir bilginin olanaklı olduğunu savunan anlayış. İlkçağda
Platon ve Parmenides, modern felsefede ise Descartes, Spinoza ve Leibniz gibi düşünürler tarafından
savunulan ve gerçekliğin bilgisini insana yalnızca aklın sağladığını, insan zihninde doğuştan düşünceler
bulunduğunu, yalnızca görünüşleri veren deneyimin bilgiye hiçbir katkısı olmadığını savunan görüş olan
apriorizme göre, bilgiyi belirleyen en önemli şey, zorunluluk ve tümelliktir. Söz konusu tümellik ve
zorunluluğu ise, deney değil, yalnızca akıl sağlar. Özellikle, İlkçağ apriorizmi söz konusu olduğunda,
apriorizmi ortaya çıkaran en önemli öge, değişenin bilinemeyeceği, bilginin nesnelerini oluşturan temel
gerçeklik ya da gerçekliklerle yalnızca aklın tanıştırdığı inancı olmuştur.
* Sayfa, yeni eklemelerle zenginleşecektir.